asianeagle.niceboard.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Asianeagle
 
AnasayfaPortalGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Amasya genel bakış

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 8:52 am

Amasya, Amasya ilinin merkez şehridir. 2020 itibarıyla Amasya (merkez ilçe) 147.266 nüfusa sahiptir.[1]

Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alır. Anadolu'nun eski yerleşim alanlarından biridir. Hititlerden başlayarak çeşitli uygarlıkların merkezi olmuştur. Kentin bilinen en eski adı, söylendiği biçimi ile günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan gelen Amasya'dır. Eski kayıtlarda ve buluntularda Amesseia - Amacia - Amaccia ismi okunmaktadır. Amasya isminin açık bir şekilde okunduğu, Pers, Pontos ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde ticarette kullanılan gümüş ve bronz sikkeler (paralar) üzerinde görmek mümkündür.

Bazı sikkeler üzerinde Amaccia veya Amacia isimlerine rastlanılmaktadır. Amasya'nın fethinden önce ve sonrasında da Türkler, Amasseia'yı veya Amaccia, Amacia Türkçede söylendiği gibi Amasya yapmışlardır.[kaynak belirtilmeli]

Tahminen MÖ 60 ve MS 19. yıllarda Amasya'da doğduğu bilinen ve Coğrafya ilminin mucidi olarak tanınan Strabon, yazdığı ünlü coğrafya kitabında Amasya'dan Amasseia olarak söz etmektedir.

Tarihçe
Etimoloji
Strabon'a göre Amasya ismi, burada yaşamış olan bir Amazon kraliçesi olan Amasis'den gelmektedir. Bulunan Yunan ve Roma sikkelerinde görüldüğü üzere isim zamanla Αμάσεια, Amaseia, Amassia ve Amasia olarak değişmiş ve sonunda Türkler Amasya olarak adlandırmışlardır. Amasya'nın bugüne kadar 19 farklı devletin egemenliği altına girdiği söylenmektedir.

Hellenistik-Bizans dönemi Amasya
Amasya şehrinin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte yerleşimin Hitit dönemine kadar uzadığı tahmin edilmektedir. Seloukoslar döneminde önemli bir konuma sahip olan yerleşim daha sonra M.Ö 281 yılında kurulan Pontus Krallığı'na bir süre başkentlik yaptı. M.Ö 70 yılında general Lucius Licinius Lucullus tarafından Roma topraklarına katıldı. Diocletianus sonra M.S 3. yüzyılda gelişen yerleşim önemli bir dini merkez konumuna yükseldi. 4. yüzyılın ikinci yarısında Roma İmparatorluğu' nun ikiye bölünmesiyle yerleşim Doğu Roma İmparatorluğu topraklarına katıldı. 712 yılında Arap ordularınca ele geçirilen yerleşim kısa süre sonra III. Leon tarafından yeniden Bizans topraklarına katıldı. Yerleşim bu tarihten 11. yüzyıl sonlarına kadar Bizans hakimiyetinde kaldı.

Türkler'in Amasya'ya yerleşmesi
1071 yılında yaşanan Malazgirt Meydan Muharebesi sonrasında Anadolu'nun birçok şehri gibi Amasya da 11. yüzyıl içinde Türklerin egemenliğine geçti. Artuk Bey tarafından ele geçirilen yerleşim daha sonra Danişmend Gazi 'nin denetimine bırakıldı. 1080 yılında da yeni kurulan Danişmendliler Beyliği topraklarına katıldı. Şehir II. Kılıç Arslan tarafından 1175 yılında Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katıldı. Kılıçarslan tarafından oğlu Nizâmeddin Argunşah'a bırakılan yerleşim 1193 yılında Kılıçarslan'ın diğer bir oğlu olan Rükneddin Süleyman tarafından ele geçirildi. 1237 yılında başlayan Babai Ayaklanması'nda isyancıların denetimine giren yerleşim 1240 yılında Selçuklu kuvvetlerince yeniden ele geçirilmiş, isyanın ele başlarından Baba İshak da yakalanarak Amasya Kalesinde idam edilmiştir. Babai Ayaklanması ile iyice güçsüzleşen Selçuklular 1243 yılında meydana gelen Kösedağ Muharebesi ile Anadolu'da güç kaybetmeye başlamış, 14. yüzyıl başlarında da Amasya şehri Moğol valilerce yönetilmeye başlanmıştır.

Kısa süreliğine II. Gıyaseddin Mesud'un oğlu Tâceddin Altınbaş tarafından ele geçirilen yerleşim sonrasında Eretna Beyliği topraklarına katıldı. 14. yüzyılın ikinci yarısında yerleşim Emîr Hacı Şadgeldi tarafından ele geçirildi. Şadgeldi’nin ölümünden sonra oğlu Ahmed, Osmanlı hükümdarı I. Bayezid'tan destek istemiş ve şehri Kadı Burhâneddin’e karşı savunmuştur. Osmanlı-Kadı Burhaneddin mücadelesi sonrasında Amasya 1393 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. Şehrin idaresine de şehzade Çelebi Mehmed getirildi.

Osmanlı dönemi Amasya
1402 yılında gerçekleşen Ankara Savaşı sonrasında Çelebi Mehmed Amasya'ya çekildi. Fetret Devri olarak adlandırılan dönemde kardeşleriyle ve diğer beyliklerle mücadelesini 1413 yılına kadar Amasya'dan sürdürdü. Osmanlı İmparatorluğu döneminde birçok padişah Amasya'da dünyaya gelmiş ve şehzadelik yapmıştır. Bu sebeple Amasya'nın Osmanlı tarihi açısından da büyük öneme sahiptir. I. Mehmet, II. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim gibi padişahlar Amasya'da şehzadelik yapmışlardır.[2] 15. yüzyılda bir süre Rum Eyaleti merkez şehri konumunda bulundu. Ayrıca Amasya 16. yüzyıl sonlarına kadar Osmanlılar'ın doğu sınırında stratejik bir öneme sahip olmuştur. 1520 yılı tahririnde Amasya 48'i Müslüman, 4'ü gayrimüslim olmak üzere toplam 52 mahalleden oluşan bir şehir konumundaydı.[3] 1555 yılında Amasya Antlaşması burada imzalanmıştır. Şehir, Celali isyanları sırasında 17. yüzyıl başlarında tahribata uğradı. Bundan sonra önemli bir olayın yaşanmadığı bir sancak merkezi olarak sakin bir dönem geçirdi.

Millî Mücadelede Amasya
19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'da başlayan Kurtuluş Savaşı'nın (Millî Mücadele)'nin ilk adımı, 12 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle atılmıştır.

Kurtuluş mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi'nin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan "Amasya Genelgesi" ile "Milletin İstiklâlini Yine Milletin Azim ve Kararı Kurtaracaktır" denilerek Millî Mücadele burada fiiliyata geçirilmiştir. Bu itibarla, Amasya, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda da ilk önemli adımın atıldığı yer olmuştur.

1923 yılında yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti' nin idari taksimatı sonucunda Amasya ilinin merkez şehri oldu.

Coğrafya
Amasya Karadeniz'in hemen gerisinde yer alır. Şehir vadi tabanı üzerine kurulmuştur. Anadolu'nun iç kesimlerini Samsun Limanı'na bağlayan yol üzerinde bulunan Amasya, 1930'da inşa edilen demiryolu ile Samsun’a bağlanmaktadır.

İklim
İlde Karadeniz iklimi - kara iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Yazları kara iklimi kadar kurak, Türkiye'de Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Kışları ise Karadeniz iklimi kadar ılıman, kara iklimi kadar sert değildir. Ayrıca Yeşilırmak ve vadinin verdiği yumuşatıcı etki de yadsınamaz boyuttadır. Kış mevsiminde vadinin verdiği özellikten dolayı yükseklerde kar olsa bile şehir merkezinde kar etkisizdir.

Eğitim
Ana madde: Amasya Üniversitesi

Amasya Üniversitesi Rektörlüğü
2006 yılında kurulan Amasya Üniversitesi 8 fakülte, 1 yüksekokul, 3 enstitü, 8 meslek yüksekokulu ile faaliyetlerini sürdürmektedir.[4]

İlde ilk ve orta seviyede eğitim-öğretim, Millî Eğitim Müdürlüğüne ne bağlı okullarda yapılmaktadır. Yaygın eğitim ise Halk Eğitim Merkezi aracılığıyla yürütülmektedir.

Kültür

Yeşilırmak kıyısında balık-ekmek.
Tarihi yer olarak Amasya arkeoloji müzesi bahçesinde bulunan Sultan Mesud Türbesi 12. yüzyılda yapıldığı bilinen türbe Amasya merkezi ilçesinde bulunmaktadır. 2010 yılında Minyatür Amasya Müzesi Amasya Merkez ilçesinde açılmıştır.

Mutfak
Amasya Baklalı Dolması 17.08.2021 tarihinde,[5] Amasya Çöreği 24.08.2021 tarihinde,[6] Amasya Etli Çiçek Bamyası Yemeği 22.11.2021 tarihinde,[7] Amasya toyga çorbası 01.12.2021 tarihinde,[8][9] Amasya Patlıcan Pehli 05.04.2022 tarihinde,[10] Burmalı Amasya Çöreği 07.06.2022 tarihinde,[11] Amasya Yağlısı 16.06.2022 tarihinde,[12] Amasya Keşkeği 28.07.2022 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almışladır.[13]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 11:06 am

Amasya'nın ilçeleri

Madde
Tartışma
Oku
Değiştir
Kaynağı değiştir
Geçmişi gör
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Amasya'nın ilçeleri
Amasya (il merkezi)
Göynücek
Gümüşhacıköy
Hamamözü
Merzifon
Suluova
Taşova
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 11:17 am

Göynücek, Amasya ilinin bir ilçesidir. Amasya ilinin güney batısında yer alır. Göynücek, Türkiye'de sadece illere has bir konuma sahiptir; 4 tane ilin arasındadır. Göynücek, bir dönem Çorum iline bağlı olmuştur. Amasya, Tokat, Çorum ve Yozgat illerinin ortasında bulunmaktadır. Buradan geçecek çarpı şeklindeki bir otoyol, Karadeniz Bölgesi'ni, İç Anadolu Bölgesi'ne, Doğu Anadolu Bölgesi'ne, hatta Ege ve Akdeniz bölgelerine daha yaklaştıracaktır.

Nüfus
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 11:18 am

Gümüşhacıköy Amasya ilinin en batıdaki ilçesidir. Daha önceki adı Hacıköy iken Gümüş Nahiyesi ile adı birleştirilerek Gümüşhacıköy denmiştir.

Karadeniz Bölgesi'nde, Amasya iline bağlı ilçenin Yüzölçümü 819 km karedir. Doğuda Merzifon ilçesi, güney ve batıda Çorum, kuzeyde Samsun illeriyle çevrilidir.

Amasya ilinin kuzeybatısındaki dağlık kesimde yer alan ilçe topraklarının kuzeydoğusunu Tavşan Dağı, güneybatısını Ereğli Dağı, batısını da İnegöl Dağı (1873) engebelendirir. Tavşan ve Ereğli Dagları'nın dorukları ilçe sınırları dışındadır. İlçenin orta ve doğu kesimi ovalıktır. Dağlardan inen Gümüşsuyu çayı ve Hamamözü Deresi gibi akarsular bu ovalık alanı suladıktan sonra ilçe sınırları dışında Kızılırmak ve Yeşilırmak’a katılır.

Tarihçe
Doğu Roma
Doğu Roma İmparatorluğunun gözde şehri Etonia (M.S 140) üzerine kurulmuştur.

Kimmerler Dönemi
Bilinen ilk sakinleri Kimmerler olduğundan önceleri Kimmari olarak bilinmektedir.

Fethi ve Selçuklu Dönemi
Yöre 11. yüzyılda Artu Bey tarafından ele geçirilir. Sadreddin Artik el-Kimmari’nin 14. yüzyıl sonlarında imar ettiği yerleşme, sonradan Artıkova (Artukova) ve Artıkabat (Artukabat) adlarını alır. (Yakın ilçe Boyabat olduğu gibi)

Osmanlı Dönemi
Yörede gümüş yataklarına nazır olarak atanan ve burada uzun süre kalan Sadreddin Artık’in torunu Haci Ahmet Çelebi’den dolayı Haci Nazir Köyü olarak degistirilen adi, zamanla Haciköy’e dönüstü. Gümüş madeninin has arpalık olarak Rumelili bir aile olan Köprülü Mehmet Paşa’ya verilmesi nedeniyle bir süre Has Arpalik olarak anildi. 19. yy sonlarinda Sivas vilayetinin Amasya sancagina bagli bir kaza merkeziydi. O dönemde Mecitözü’ne de Haciköy dendiğinden adı Gümüşhacıköy olarak degistirildi.

Osmanlı dönemi eserleri
Gümüşhacıköy bedesteni ve saat kulesi: Şehrin eski ticaret merkezi olup, uluslararası ipek yolunun önemli mekanlarından birisidir. Ünlü tarihçi Halil İnalcık : “Kural olarak bedestenli şehir uluslararası bir ticaret merkezidir.” demektedir. Nitekim Osmanlı’nın bedestenli şehirlerinden olan Gümüşhacıköy yüzyıllar boyu Hindistan İran ve Avrupa’dan gelen binlerce tüccarın tanışma konaklama ve alışveriş yaptığı yer olmuştur. Bedesten fethin hemen akabinde Anadolu-Rumeli ticaret yolu üzerinde bulunan şehir için emniyetli ve büyük hacimli bir ticarî aktivitenin sağlanması gâyesiyle kurulmuştur.
Coğrafi yapı
Amasya ili Karadeniz Bölgesi’nin orta bölümünde yer almaktadır.Gümüşhacıköy ilin kuzey-batısında konumlanmaktadır. İlçe doğusunda Merzifon'a 20 km, batıda Çorum ili Osmancık ilçesine 40 km, güneyde Hamamözü ilçesi (25 km) üzerinden Çorum iline 60 km devlet karayolu ile bağlı olup, ayrıca kuzeyden de Samsun ili Vezirköprü ilçesine yayla yolundan 40 km uzaklıkta bulunmaktadır.

İlçe 600 km² civarında bir yüzölçüme sahiptir. Deniz seviyesinden yüksekliği 810 m'dir.

İlçemizde 4 adet sulama amaçlı gölet bulunmaktadır. Bunlardan en büyüğü Karaköy (Balıklı), sırası ile İmirler, Çitli Bağlıca, ve Keltepe mevkiinde bulunan Ayvalı göletleridir. Bu göletler sulu tarım alnlarını genişleterek hakımızın ekonomik gelir seviyesini artırmakla kalmayıp, barındırdığı balıklarla da sosyal hayata renk katmaktadır.

İklim
Yazları sıcak ve kurak, kışları ilçe merkezinde soğuk ve yağışlı, yüksek kesimlerde soğuk ve kar yağışlı olarak geçer.

Ekonomi
Kentte kendir işleyen büyük ölçekli bir ip fabrikasının yani sıra, iki un fabrikası vardır. Geleneksel bir uğraş olan leblebicilik günümüzde de önemini korumaktadır.

Gümüşhacıköy ekonomik bakımdan Amasya ilinin az gelişmiş ilçelerindendir. Tarımın bütün kollarının yanı sıra tarım dışı etkinliklerde oldukça çeşitlenmiştir. En önemli tarla ürünleri şeker pancarı, buğday, arpa, baklagiller, tütün,soğan, ayçiçeği ve kendirdir. Akarsu boylarında başta elma olmak üzere çeşitli meyveler ve yerel tüketime yönelik sebzeler yetiştirilir.

Gümüşhacıköy' ün yüksek nitelikli basma tütünü, tütün harmanlarında tat ve koku vermekte kullanılır. İlçede bir tütün basım evi vardır. Hayvancılık oldukça gelişmiştir. Yaylalarda koyun, ovalık kesimlerde ise geniş çaplı sığır beslenir. Ayrıca tavukçuluk ve arıcılık da yapılır. Orman ürünleri çeşitli atölyelerde değerlendirilir. İşleyen fabrika ve imalathanelerde üretilen sicim ve ipler il dışında satılır.. İlçe topraklarında manganez yatakları vardır.

Tarihi eserler
Gümüşhacıköy kentindeki tarihsel yapılar şunlardır:

Köprülü Mehmet Paşa Camii; 1660'ta Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılan ve 1943’te deprem nedeniyle yıkıldıktan sonra 1948’de yeniden inşa edildi.
Köprülü Mehmet Paşa'nin torunlarından olan Hafız Ahmet Paşa’nin oğlu Abdül Baki Bey tarafından 1756'da Hacı Nadir Baba Türbesi yanında bulunan Büyük Hamam ve arasta (1669);
Yanyalı Mustafa Paşa'nin oğlu Ali Rıza Bey tarafından 1898'de yaptırılan ve 1948'de yıkılıp yeniden yapılan saat kulesi
Osmanlı döneminde Gümüş madeni adıyla kaza merkezi olan ve Gümüşhacıköy'ün 5 km güneybatısında yer alan bugünkü Gümüş bucak merkezindeki tarihsel yapılar arasında 1429'da ahşap olarak yapıldıktan sonra 1560'ta kâgir olarak yeniden inşa edilen ve 1946’da onarım gören Yörgüç Paşa Camii ile
1415'te yapılan Haliliye Medresesi
Kesikbaş Mezarı: Artıkabat Mahallesi, Kesikbaş Mevkii, Ayşe Pınarı civarında.
Dedeoğlu: Orman dairesi, Jandarma eski karakolunun arkasında.
Filibeli Mehmet Efendi Türbesi: Filibe'den gelen Mehmet Efendinin türbesi, Kırmızıların Hanı içerisinde
Hacana
Ali Pir Civan Türbesi: Sarayözü (halk arasında Sarayüzü) köyünde Ali Pir Civan Alevi pirlerindendir.
Kurt Baba: Bulak Kalesine yakın Eymir ile Keçiköy arasındadır.
Belediye
Gümüşhacıköy Belediyesi 1890 yılında kurulmuştur. Son yapılan nüfus sayımına göre şehir merkezi nüfusu 14.620'dir. Köy nüfusu 10.615'tir. Toplam nüfusu 25.235'tir. İlçeye bağlı 12 mahalle bulunmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 12:14 pm

Tarım
Hasadı yapılan tarım ürünleri buğday, şeker pancarı, soğan tütün haşhaş arpa fiğ ve nohuttur. İlçemizde yeni yeni bağ ve bahçecilik ve seracılık yaygınlaşma göstererek ürün çeşitliliğinin artmasına ve halkımızın gelir seviyesinin artmasına yeni alternatifler sunmaktadır. İlçemizin hayvan potansiyeli yerli, melez ve kültür ırkı büyük baş hayvanlardan oluşmakta ve suni tohumlama hizmetleri ile kültür ırkı hayvan oranı gün geçtikçe artmaktadır. Aralık 2003 itibarıyla hayvan sayılarımz: büyük baş hayvan: 14122, küçükbaş hayvan sayımız 18000 civarındadır.

Ulaşım
İlçenin yüzölçümü 653 km², rakımı 810 metredir. Samsun'u İstanbul'a bağlayan karayolunun güneyinde yer alan Gümüshaciköy, bu yolla il merkezi Amasya'ya 68 km uzaklıktadır. Merzifon’a 18 km, Hamamözü’ne 23 km ve Osmancık’a 35 km uzaklıktadır. İlçe Merkezi Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesini İstanbul’a bağlayan Devlet karayolu üzerinde kuruludur.

Çevresini saran yesillikler arasında, genis yolları, düzgün binalarıyla güzel bir görünümü vardir.

Kaynakça
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 12:22 pm

Hamamözü, Amasya ilinin ilçesidir.

Tarihçe
İlçe, 1914 yılından beri aynı adı taşımaktadır.[4] Daha önceleri Gümüşhacıköy ilçesine bağlı bir bucak merkezi iken, 20 Ağustos 1971'de belediye statüsü alarak beldeye dönüştü.[5] Hamamözü, 20.05.1990 tarih ve 20523 sayılı resmi gazetede yayımlanan kanun ile ilçe statüsüne kavuştu.[6]

Coğrafya
İlçede Karadeniz iklimi görülür. Hamamözü, Amasya il merkezine 90 km, Çorum il merkezine 43 km uzaklıktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 1:19 pm

Merzifon, Amasya'nın bir ilçesi.

İlçenin adı
İlçenin adının kökeni hakkında çeşitli varsayımlar mevcuttur:

MÖ 700'lü yıllarda Merzifon'un 4 km doğusunda, bugün Marınca diye anılan köyün bulunduğu yerde, bölge valisi Barsevinç kendi ismini taşıyan bir kasaba inşa ettirmiştir. Bu kasabanın adı zamanla Marsevinç, Mersuvan ve Merzifon şeklini almıştır.
MÖ 222'de bölge valisi 5. Mihridat tarafından, bugünkü Merzifon’un yerinde, Merzpond adında bir kale inşa ettirilmiş ve adı Merzban, Merzifon şeklinde değişmiştir. Merz kelimesi Farsçada “sınır, mahal, sükûn”, fon sözcüğünün de pontun Arapçalaştırılmış hali olduğu, dolayısıyla Merzifon sözcüğünün “Pond karargahı” anlamına geldiği açıklanmıştır.
Yazar Özhan Öztürk Pontus adlı çalışmasında Marsıpıli (sınırkenti) ve Marsipont (Pontus sınırı) gibi ihtimalleri sıraladıktan sonra Marsivan eşeği, Marsıvan ayısı, Marsıvan otu gibi kelimelerin varlığının yanı sıra Ali Cevat (1897) ve Abdizade'nin de notlarına da dayanarak kent adının halk ağzında Marsıvan (Merz-i Van) olduğunu bununda Farsça ve Ermenice "sınır kenti" anlamına geldiğini iddia etmiştir.[1].

Tarihi Bedesten binasının önündeki eski bir sokak.

Tarihçe
Bölge tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Yediler namı ile anılan gölleri, bereketli toprakları ile avcılık ve tarıma uygun bu ova yaklaşık 7 bin sene önce de insanlara yurt olmuştur. Karadeniz sahiline ve orta Anadolu’ya giden yollar Merzifon’da kesişmektedir. Bu nedenle coğrafyacı ve tarihçi Strabon bu bölgeyi “Bin köy” bölgesi olarak tanımlamıştır.

Strabon’un bin köy olarak belirttiği bölgede yapılan arkeolojik araştırmalarda yüzlerce höyük ve yerleşim yerinin varlığı saptanmıştır. Bu höyüklerden elde edilen seramik ve buluntulara göre Merzifon tarihinin MÖ 5500'lere kadar uzandığı anlaşılmıştır.

Frigler
Karanlık çağ sonrası MÖ 8. yüzyılda bölgedeki Hitit kentleri üzerine yerleşen Frigler başta Merzifon kalesi (şehir merkezi) olmak üzere çevredeki diğer Hitit yerleşim yerlerini de onarımdan geçirerek kullanmışlardır. Ayrıca Oymaağaç, Onhoroz, Büyük ve Küçük Küllük höyükleri de Frig yerleşim izleri taşımayan höyüklerdir.

Kimmer ve İskit
MÖ 600'lerde Kafkaslardan gelen Kimmer ve İskit akınlarıyla birlikte Anadolu’da Frig siyasi egemenliği son bulmuştur. Merzifon ve Gümüşhacıköy civarında İskit hakimiyetinin çok kısa süreli de olsa varlığı bulunmaktadır. Bu döneme ait buluntular Gümüşhacıköy-İmirler köyündeki bir mezardan çıkarılmış olup, Amasya müzesinde sergilenmektedir.

Pontus devleti
Pontusluların başkenti Amasya'dır. 200 yıl Amasya başkentlik yapmıştır. Amasya'daki kral mezarları bunlara aittir.

Pontus'un Amasya dışında diğer iki büyük şehri Trabzon ve Sinop'tur. Başkentin Amasya olması ile birlikte Merzifon’da önemli ticaret merkezi olmuştur. Merzifon, askeri savunma ve ticaret yolu güvenliği açısından önemli bir yer tutmuştur. Yaklaşık 200 yıllık Pontos (Mitridatlar) dönemi MÖ 47’de Roma Generali Sezar ile Pontos devlet kralı II. Pharnakes arasında, antik Zile (Zela) ile Amasya arasındaki Bacul köyünde yapılan savaşta Pontos askerlerinin yenilmesi ile son bulmuştur. Bölgede Pontos Devleti hakimiyeti zayıflamış ve bu tarihten itibaren Roma hakimiyeti dönemi başlamıştır.

Roma dönemi
Pompeius ve Lukullus savaşları esnasında Pontos şehirleri tahrip olmuştur. Anadolu’yu, 131 yılının sonbaharında ziyaret eden imparator Hadrianus, Amasya şehri ve çevresinin harap halini görmüş kentlerin imarı emrini vermiştir. Özellikle antik çağda yoğun iskan görmüş Merzifon ve civarındaki Roma köylerini de ziyaret ederek bölgede eski tapınakların onarımını, ayrıca yeni tapınakların da yapımı emrini vermiştir.

Bugünkü Karşıyaka (Neopolis) köyünde Zeus Stratios adına bir tapınak inşa ettirmiştir. Bu tapınağa ait sütun başlıkları ve sunak yazıtı Amasya Müzesi bahçesinde teşhir edilmektedir.

Bölgede huzur ve sükunetin sağlanması ile ekonomik hayat yeniden canlanmış, Merzifon şehrini çevreleyen şehir surları ve kalesi yeniden tamir edilmiş, şehir nüfusunun artmasıyla yeni mahalleler eklenmiştir.

Yine bu dönemde Merzifon'a bağlı olan Aktarla (Nureni) Köyü de önemli bir Roma yerleşmesi olup, 1994 Yılında Müze müdürlüğünce yapılan arkeolojik kazıda M.S.3. yüzyıla ait, Akroterli, Bezemeli bir lahit çıkarılmıştır. Lahit müze müdürlüğünde teşhir edilmektedir.

Roma İmparatorluğu 395’te Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrılmış, Merzifon ve civarı Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) sınırları içerisinde kalmıştır.

Bizans İmparatorluğu
Roma'nın bir devamı olan Bizans İmparatorluğu'nda eski yerleşmeler aynen devam etmiş, Merzifon şehri de bu dönemde önemli bir kültür merkezi olmuştur.

Emeviler
8. yüzyılın başlarında Merzifon ve civarı Arap akınlarına (Emevi) maruz kalmış, şehir kısa bir süre Arap hakimiyetinde kaldıktan sonra tekrar Bizans hakimiyetine geçmiştir.

Merzifon ovasına hakim olan ve Alıcık köyü yakınlarında bulunan bu bölgedeki ticaret yolu üzerinde yer alan Bulak Kalesi yol güvenliğini sağlamak için kurulmuştur.

Danişmentler
11. yüzyılda bölge ile birlikte Merzifon da Danişmentler’in hakimiyetine girmiştir. Şehrin İslam hakimiyetine girmesiyle, şehirdeki Bizans eserlerinin bir kısmının cami ve medreseye dönüştürüldüğü bilinmektedir.

Selçuklu
Merzifon 12. yüzyılda Selçuklu egemenliğine (II. Kılıç Arslan zamanı) girmiş ve 14. yüzyıla dek bir Selçuklu şehri olarak kalmıştır.

İlhanlı
Şehir 14. Yüzyılda İlhanlı hakimiyetine girmiştir. Bu dönemde Merzifon ve havalisine yönetici olarak Moğol kökenli valiler tayin edilmiştir. İlhanlı Hükümdarı Ebu Sait Bahadırhan bu bölgenin idaresini Moğol Beyi Emir Çobanoğlu Demirtaş’a vermiştir.

Eratna Beyliği
İlhanlı yönetiminden sonra bölge, Eratna Beyliği hakimiyetime girmiştir (1335 – 1341). Eratna Beyi Şadgeldi Paşa Amasya ve Merzifon civarını da idaresi altına almış, daha sonra Şadgeldi Paşa’nın oğlu Emir Ahmet ile Kadı Burhaneddin arsında bir dizi savaşlarda sürekli el değiştirmiştir.

Taşanoğulları
1353-1396 tarihleri arasında Merzifon ve civarı Türkmen Beylerinden Taşanoğulları’nın hakimiyetinde kalmıştır.

Osmanlı
Taşanoğulları Hasan ve Ali Bey zamanında, 1393 yılında Yıldırım Bayezid’in Amasya’yı fethetmesiyle birlikte yaklaşık 3 yıl süren mücadele sonucunda Merzifon bölgesi de Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

Osmanlı döneminde, Sivas eyaletine bağlı Amasya Sancağının kazası olan Merzifon önemli bir kültür merkezi olmaya devam etmiştir.

1402 yılında Yıldırım Bayezid ile Timur arasındaki savaşta dağılan Osmanlı birliğini Amasya şehzadesi I. Mehmed yeniden sağlayarak Osmanlı tahtına çıkmıştır. Bölgede sükunetin sağlanması ile Merzifon şehri de eski önemine kavuşmuştur. Osmanlı hakimiyetine giren şehir İstiklal Savaşı'na kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Osmanlı sadrazamlarından Merzifonlu Kara Mustafa Paşa 1634 yılında Merzifon’un ilçeye en yakın köylerinden biri olan Marinca (Narinciye-Bahçekent-Karamustafapaşa) köyünde dünyaya gelmiştir.

I. Dünya Savaşı
I. Dünya Savaşı’ndan sonra Merzifon 15 Mart 1919’da İngilizler tarafından işgal edildi. İşgal altındaki Merzifon’da 16 Haziran 1919’da büyük bir miting düzenleyerek İzmir’in işgali protesto edildi. O sırada Amasya’da bulunan Mustafa Kemal Paşa, mitingi bir telgrafla İstanbul’daki Harbiye Nezareti’ne bildirdi. Merzifonluların işgal boyunca sürdürdükleri şuurlu tepki sonucu İngilizler 27 Eylül 1919’da Merzifon'u terk etmişlerdir.

Yerel örgütlenme için Mustafa Kemal Paşa'nın verdiği buyruklar üzerine Müftü Vehbi Efendi'nin başkanlığında, Belediye Başkanı Hacı Ömer, Mahami Kardeşlerden Avukat Sadık Bey, Ganizade Hacı Hafız, belediye Doktoru Hakkı ve Siryalı Rıza Efendi tarafından "Merzifon Müdafaa-i Hukuk Derneği" kurulmuştur.

Höyükler
Ortaova köyü Onhoroz, Büyük-Küçük Küllük höyükleri (tepeleri) ve Hayrettin köyü höyükleri en önemli Kalkolitik ve Eski Tunç Çağı yerleşmeleridir. Merzifon bölgesinin Hitit döneminde de başkent Hattusaş’a sınır olması nedeni ile önemli bir merkez ve yerleşim yeri olduğu görülmektedir. Bu dönemde (MÖ1700-700) bölgeden iki adet tabii yol geçmektedir.

Bunlar:

Çorum - Merzifon - Havza - Kavak - Samsun yolu (bugünkü kara yolu).
Çorum - Merzifon - Havza - Vezirköprü - Oymaağaç güzergahıdır.
Nüfus
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 1:20 pm

Sağlık Kuruluşları
Merzifon Kara Mustafa Paşa Devlet Hastanesi 1 Şubat 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
9 adet Aile Sağlığı Merkezi 22 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
1 adet Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi[ölü/kırık bağlantı]
Merzifon Havalimanı
Amasya-Merzifon Havalimanı olarak adlandırılan meydan, 2008 yılında iç hat sivil hava trafiğine açılmış olup Merzifon'a 5 km mesafededir. 05R/23L pisti 3232x45 metre boyutunda olup kompozit kaplamadır. Yolcuya açık olan alanlar 457 m² olup yıllık 120.000 yolcu kapasiteli terminale ve 132 araç kapasiteli otoparka sahiptir. Uçuşlar İstanbul'a iki havayolu firması ile yapılmaktadır. İstanbul'dan Merzifon'a yapılan uçuşlar saat 12.25'de, Merzifon'dan İstanbul Yeni Havalimanı'na Türk Hava Yolları ile yapılan uçuşlar her gün saat 14.50'de gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Pegasus Hava Yolları firması ile; pazar, salı ve perşembe günleri karşılıklı seferler yapılmaktadır. Pegasus Hava Yolları ile yapılan seferler Sabiha Gökçen Havalimanı'na yapılmaktadır.

Merzifon'da Yerel Medya
Merzifon'da bulunan yerel basın ve yayın kuruluşları

Merzifon'da yerel televizyon Kanalı bulunmamaktadır. İlçede yerel radyo istasyonları ve günlük yerel gazeteler vardır.

Yerel Radyolar

Esinti FM (88.Cool
Radyo Hayat (95.5)
Radyo5 (96.3)
Sıla FM (98.0)
Radyo İksir (100.5)
Merzifon Tempo FM (102.1)
Yerel Gazeteler

Merzifon Pusula Gazetesi
Merzifon Olay Gazetesi
Merzifon Bilgi Gazetesi
İnternet Yayıncılığı

Merzifongazete.com
Merzifontv
Mutfak
Merzifon Keşkeği 30.12.2014 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır.[2
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 1:22 pm

Suluova, Amasya ilinin bir ilçesidir.

İl merkezine 25 km mesafede ve batıda yer alır. Orta Karadeniz'in ilçelerinden biri olan Suluova, miladi ilk yıllarda “Arguma” (Sulakyurt) adıyla anılır. 1902 yılında Suluca ismiyle bucak olmuştur. 1946 yılında Suluova ismini almış ve ilçe olmuştur. 2020 yılı verilerine göre Suluova’nın nüfusu, ilçe merkezinde 39.211, kasaba ve köylerde 8.103 olmak üzere toplam 47.314’tür.

İlçeye bağlı bir belde (Eraslan Beldesi) ve 38 köy bulunmaktadır. İlçe merkezinde 20 mahalle vardır. Köylerin 2/3'ü ova köyü, 1/3'ü ise orman ve dağ köyüdür. Köylerin yerleşimi topludur.

Suluova’nın tarihi MÖ 2000'li yıllara dayanmaktadır. “Doğukent” mahallesinde bulunan Kumbettepe’ de yapılan kazılarda çıkan envantere göre ilçe tarihi, kalkolotik çağ ve Hititler devrine kadar uzanmaktadır.

Selçuklular döneminde Türk idaresine (egemenliğine) girmiştir. 1386 yılında Osmanlı idaresine geçmiştir.

Zengin bir linyit kaynağına sahip ilçe merkezi 1954 yılında Şeker Fabrikasının kurulması ile hızlı bir gelişme göstermiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
samanyolu
Admin
Admin
samanyolu


Kadın
Mesaj Sayısı : 29261
Yaş : 57
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : yazar
Lakap : yazar
Kayıt tarihi : 12/04/08

Amasya genel bakış Empty
MesajKonu: Geri: Amasya genel bakış   Amasya genel bakış EmptyPtsi Mart 27, 2023 1:24 pm

Taşova, Amasya ilinin 4. büyük ilçesidir. Taşova İlçesi, Türkiye'nin Orta Karadeniz Bölümünde yer almaktadır.

Coğrafi yapı
Taşova İlçesi 40° 46' 36" kuzey enlemi ile, 36° 13' 12" doğu boylamı üzerinde bulunuyor. Taşova doğuda Koyulhisar'dan başlayarak, Reşadiye, Niksar ve Erbaa gibi önemli büyük ilçeleri içine alan verimli ovanın batısındadır. İlçenin doğusunda Tokat'ın Erbaa ilçesi, Batısında Amasya ve Samsun ilinin Ladik İlçesi, kuzeyinde Samsun ilinin Çarşamba İlçesi ve güneyinde Tokat ilinin Turhal İlçesi bulunuyor

Tarihçe
Taşova, tarihte birçok devletin hakimiyeti altına girmiştir. İlçede yapılan kazılarda arkeolojik buluntulara rastlanmıştır.

Taşova'da egemenlik kuran ilk devlet Hititlerdir. Hititler, MÖ 1650 yıllarında Anadolu'ya hakim olunca, Taşova ve çevresini de idareleri altına aldılar. Daha sonra yöreye Frigler (MÖ 1200-700) ve Kimmerler hakim oldu. İran'da kurulan Med İmparatorluğu, Anadolu yönünde genişlemeye başlayıp Kimmerler Devleti'ne son vererek bölgeye hakim oldular. Taşova Pers Kralı 3. Adaşir zamanında Pers hakimiyetine geçti.

Makedonya Kralı İskender, MÖ 331 yılında Anadolu'yu istila etti. Dolayısıyla Taşova da Makedon idaresine geçti. Makedonya Krallığı'nın dağılması üzerine yörede Pontus Krallığı kuruldu. (MÖ 291) Pontus Krallığı'nın egemenliği Amasya'nın Roma İmparatorluğu'na katılmasına kadar devam etti. Roma İmparatoru, Jules Sezar, Pontus Kralı Farnak ile yaptığı çarpışmayı kazandı (MÖ 47). Romalılar, MS 25 yılında yöreyi tamamen topraklarına kattılar. Amasya ve Alparslan Müzelerinde sergilenen pek çok eser, yörede Makedonya ve Roma İmparatorluklarının hakimiyet sürdüğünü doğrulamaktadır.

Taşova 395 yılına kadar Roma hakimiyetinde kaldı. Bu tarihten sonra asırlarca Bizanslar yöreyi ellerinde tuttular. 712 yılında Emeviler Taşova'yı ele geçirdiler. Yerleşim bir süre sonra yeniden Bizans egemenliğine girdi.

Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan, 26 Ağustos 1071'de Malazgirt Meydan Muharebesi'nde Bizans ordusunu yenilgiye uğratarak Anadolu'nun kapılarını Türklere açtı. Sultan Alp Arslan'ın Anadolu'ya gönderdiği Türk komutanlar Anadolu şehirlerini birer birer ele geçirmeye başladılar. Malazgirt Meydan Muharebesi'ni takip eden iki yüzyıl boyunca Horasan ve Maveraünnehir'den göç eden Türk boyları, şehir ve kasabalara yerleştiler. Bu arada 1257'de Horasan'dan göç eden Seyyid Nurettin Alparslan, bugünkü Alparslan Kasabası'na gelerek yerleşti. Rufai tarikatına mensup olan Seyyid Nurettin zaviye bir vakıf tesis etti. Yörenin Türkleşmesinde ve halkın manen eğitiminde etkili oldu. Seyyid Nurettin'in kurduğu vakıf 1901 yılına kadar faaliyetini sürdürdü.

Taşova, 1075 yılında Danişmentliler'in eline geçti. Danişmentli Hükümdarı Melik Gazi, yöreyi ele geçirerek adeta Amasya'yı Türk-İslam kültürünün merkezi haline getirdi. Taşova ve çevresi II. Kılıçarslan zamanında 1174'te Türkiye Selçukluları'nın hakimiyeti altına girdi. Bu dönemde bölge, Trabzon İmparatorluğu'nun saldırılarına maruz kaldı. Kösedağ Savaşı'ndan sonra yöre, Moğol İstilası'na uğradı. Anadolu'da kıtlık, yoksulluk ve kargaşa baş gösterdi. Meşhur Babai ayaklanması yörede etkili oldu. Selçuklu Devleti karışıklıkları önlemek için ülkeyi ikiye ayırdı. Taşova Rum Eyaleti içinde kaldı ve idaresi Seyfettin Torumtay'a bırakıldı. Selçuklu Devleti'nin dağılmasından sonra ülkede beylikler kuruldu. Önce Kadı Burhanettin Devleti, sonra Tacettinoğulları yörede 1425 yılına kadar hakimiyet sürdü. Bu tarihte Osmanlı Sultanı Çelebi Mehmet, Tacettin Beyliği'ne son vererek, Taşova'yı ülkesine dahil etti.

Taşova Osmanlı Devrinde, Tokat Sancağı'na bağlı bir köy olarak teşkilatlandırılmıştır. Devlet yıkılana kadar bu özelliğini korumuştur. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Taşova, Rum çetelerinin saldırılarına hedef oldu. Rum çeteleri, Türk Köylerine saldırılar yaparak, kadın, çocuk ve ihtiyar demeden pek çok Türkü katlettiler. Türk halkı bu gelişme üzerine silahlanarak, Rumlara karşı harekete geçti. Mustafa Kemal'in önderliğindeki Milli Mücadele başarıya ulaştıktan sonra yöreye askeri kuvvet gönderildi. Yapılan silahlı mücadele sonunda yöre Rum Eşkıyalarından temizlendi.

Taşova Cumhuriyet Döneminde 1923'ten 1944 yılına kadar, Tokat İli Erbaa İlçesine bağlı olarak kaldı. Bu devirde adı Yemişenbükü idi. 4 Ağustos 1944 tarihinde 4448 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bağımsız bir ilçe olmuştur. Tokat İline ulaşımın güç olması ve hizmetlerinin gecikmesi sonucu 1953 yılında alınan Bakanlar Kurulu Kararı ile ilçe, Tokat İlinden ayrılarak, Amasya ilinin sınırlarına dahil edilmiştir.

Turizm
Yazın festivallerin yapıldığı Boğalı Yaylası ilçe sınırlarında yer almaktadır.[4][5]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://asianeagle.yetkin-forum.com
 
Amasya genel bakış
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» AFYONKARAHİSAR GENEL BAKIŞ
» ADIYAMAN GENEL BAKIŞ
» ANTALYA GENEL BAKIŞ
» ÇİN TARİHİNE GENEL BAKIŞ
» Ankara genel bakış

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
asianeagle.niceboard.com :: TURKEY-
Buraya geçin: