|
|
| Bahri Dede"nin zafer müjdesi | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
samanyolu Admin
Mesaj Sayısı : 29261 Yaş : 57 Nerden : İstanbul İş/Hobiler : yazar Lakap : yazar Kayıt tarihi : 12/04/08
| Konu: Bahri Dede"nin zafer müjdesi Salı Ekim 29, 2013 11:20 am | |
| "Bahri Dede"nin zafer müjdesi! Binbir Osmanlı Hikayesi Vehbi Tülek vehbi.tulek@tg.com.trKanuni Sultan Süleyman Zigetvar Seferine çıkmadan önce hazırlıklarını tamamlayıp, evliya kabirlerini ziyaret edip zafer kazanmak için dua etti. Ayrıca hayatta olan evliya ve ulemadan da dua istedi. Devrin meşhur evliyası olan Bahri Dede'den de dua istemişti. Bahri Dede savaşa kendisinin de katılacağını söyledi. Ordunun hareket günü gelince o da orduyla yola çıktı. Böyle mübarek bir zatın aralarında bulunması padişah, komutanlar ve askerler için büyük bir ümit ve moral oldu... Her şeye rağmen... Ancak, Zigetvar Kalesi kuşatılıp peş peşe iki taarruz yapılmasına rağmen bir türlü fetih müyesser olmuyordu. Ordunun içinde büyük bir manevi destek olan "Bahri Dede", kalenin fethedileceğini müjdeledi ve zafer için çok dua etti. Nihayet üçüncü defa büyük bir taarruz yapıldı. Bu taarruz sırasında şiddetli yağmur yağdığı için arazi çamur ve bataklık halini almıştı. Her şeye rağmen Bahri Dede gibi bir zattan fetih müjdesi almışlardı. Bu sebeple büyük bir azim içinde idiler... Padişah vefat etmişti... Yeniçeri Bölükbaşısı abdest alıp vasiyetini yazdı. Merdivenlerle kaleye tırmanıp mazgallardan birine humbara yerleştirip fitilini ateşledi. O anda düşmanın hücumuna uğrayan Yeniçeri Bölükbaşısı şehit düştü. Fakat ateşlediği humbara patlayıp kalede büyük bir gedik açtı. Osmanlı askerleri bu gedikten dış kaleye, daha sonra da iç kaleye girerek kaleyi fethetti... Ordu zafere ulaşmıştı, ancak padişah hastalanıp vefat etmişti. | |
| | | samanyolu Admin
Mesaj Sayısı : 29261 Yaş : 57 Nerden : İstanbul İş/Hobiler : yazar Lakap : yazar Kayıt tarihi : 12/04/08
| Konu: Geri: Bahri Dede"nin zafer müjdesi Salı Ekim 29, 2013 12:34 pm | |
| Amerika ile imzalanan denizcilik anlaşması Yıl, 1783... Avrupa standartlarına göre mütevazı da olsa, yeni bir denizci devlet olan ABD, denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başladı... Daha 25 Temmuz 1785'te, Atlantik'te Cadiz açıklarında, bu yeni bayrağı taşıyan ilk gemi Cezayir gemileri tarafından ele geçirildi. Bu gemi, Boston limanına bağlı, Kaptan Isaak Stevens'in idaresindeki Maria idi. Arkasından, Philadelphia limanına bağlı, Kaptan O'Brien'ın Dauphin'i de aynı akıbete uğradı. 1793 Ekim ve Kasım aylarında 11 ABD gemisi daha Osmanlıların eline geçti...
George Washington'a yetki! Kongre, 27 Mart 1794 yılında, Osmanlı denizcilerine karşı koyacak güçte savaş gemileri inşa edilmesi veya satın alınması için, Başkan George Washington'a 700.000 altına yakın harcama yetkisi verdi. Osmanlıların oluşturduğu deniz tehdidi sayesinde, ABD donanmasının temelleri atılıyordu. 5 Eylül 1795'te ABD bu tehdide karşı bir anlaşma yapmayı kabul etti. Bu anlaşmaya göre ABD, Cezayir'deki esirlerin iadesi ve gerek Atlantik'te, gerekse Akdeniz'de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642.000 altın ve yılda 12.000 Osmanlı altını (216.000 dolar) ödeyecekti. Dili Türkçe olan ve 22 maddeden oluşan anlaşmaya, Başkan George Washington ve Cezayir Beylerbeyi Hasan Dayı imza koydular...
ABD vergiye bağlandı! Böylece ABD yıllık vergiye bağlanmış oldu. Bu, ABD'nin iki asrı aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan tek anlaşma olduğu gibi, yabancı bir devlete vergi ödemeyi kabul eden tek Amerikan belgesidir... ABD gemileri, bu anlaşma sayesinde Doğu Akdeniz'e ve Anadolu limanlarına gelebildiler. Henüz Pasifik ile en küçük bir ilgisi olmayan ABD, Atlantik ve Akdeniz'de sık sık boy gösterme fırsatı bulabildi... | |
| | | samanyolu Admin
Mesaj Sayısı : 29261 Yaş : 57 Nerden : İstanbul İş/Hobiler : yazar Lakap : yazar Kayıt tarihi : 12/04/08
| Konu: Geri: Bahri Dede"nin zafer müjdesi Salı Ekim 29, 2013 2:33 pm | |
| Bir harp ustası Tiryaki Hasan Paşa1594te Bosna Beylerbeyi olan Hasan Paşa buradan da kendi arzusu üzerine Kanije Kalesi Komutanlığına getirilmiştir. Bu vazifede iken, kale, büyük düşman kuvvetlerince kuşatılmış ve bu muhasara esnasında gösterdiği kahramanlıkla tarihimize şan vermiştir... Hasan Paşayı yakından tanımak için Kanije kuşatmasına ve bu kuşatma esnasında yapılan müdafaaya göz atmak lazımdır. Müstakbel Almanya İmparatoru Arşidük Ferdinand yüz bin kişilik ordusuyla Kanije önlerine gelmiştir. Ordusunda Almanlardan başka İtalyan, Papalık, İspanyol, Malta ve Fransız birlikleri de vardı. Ayrıca orduda 47 ağır top vardı. Tiryaki Hasan Paşanın kumandasında ise dokuz bin asker ve yüz küçük kale topu vardı...
Bir günde iki bin gülle!.. 9 Eylül 1601de Kanije Kalesini kuşatan Haçlı ordusu 2 ay 8 gün devam edecek kuşatma müddetince kaleye günde iki bin gülle yağdıracaktı. Kuşatma cereyan ederken Hasan Paşa, Sadrazam Yemişçi Hasan Paşadan yardım istemiş, ancak Sadrazamın gelme ihtimalinin olmadığını öğrenmiştir. Bu durum karşısında asla metanetini bozmamış, güya Sadrazamdan geliyormuş gibi, kendi yazdırdığı bir mektubu kale ahalisinin önünde okutmuştur. Yine Sadrazama hitaben yazdığı mektupların kasten düşmanın eline geçmesini temin etmiş, bu mektuplardaki, kalenin durumunun çok iyi olduğunu ve Sadrazamın gelmesine lüzum olmadığını bildiren mesajlarıyla düşmanın moralini bozmuştur. Kalede yiyecek sıkıntısı çekilmesine rağmen yakalanan düşman esirleri yağla, balla beslenmiş ve bunların kaçmasına göz yumularak gördüklerini komutanlarına anlatmaları temin edilmiştir...
Kış gelip çatmıştı... Hasan Paşanın Allah uğruna şehid olmanın faziletini anlatmasından sonra askerler şehadet şerbetini içmek için büyük bir azimle düşman saflarına dalmaktan çekinmemişlerdir. Seksenlik komutanlarının cesaretini, kararlılığını gören gaziler coşuyor, birbirleriyle fedakârlık ve kahramanlık yarışına girişiyorlardı. Atılan güllelerden kalenin bedeni delik deşik olmuştu. Bu delikler geceleri sabahlara kadar çalışılarak sepet parçaları, yırtık elbiseler ve bulabildikleri diğer eşyalarla tıkanıyordu... Ancak kış gelip çatmıştı. Şimdi durum çok vahimdi!.. | |
| | | samanyolu Admin
Mesaj Sayısı : 29261 Yaş : 57 Nerden : İstanbul İş/Hobiler : yazar Lakap : yazar Kayıt tarihi : 12/04/08
| Konu: Geri: Bahri Dede"nin zafer müjdesi Salı Ekim 29, 2013 2:54 pm | |
| Bir harp ustası Tiryaki Hasan Paşa
1594te Bosna Beylerbeyi olan Hasan Paşa buradan da kendi arzusu üzerine Kanije Kalesi Komutanlığına getirilmiştir. Bu vazifede iken, kale, büyük düşman kuvvetlerince kuşatılmış ve bu muhasara esnasında gösterdiği kahramanlıkla tarihimize şan vermiştir... Hasan Paşayı yakından tanımak için Kanije kuşatmasına ve bu kuşatma esnasında yapılan müdafaaya göz atmak lazımdır. Müstakbel Almanya İmparatoru Arşidük Ferdinand yüz bin kişilik ordusuyla Kanije önlerine gelmiştir. Ordusunda Almanlardan başka İtalyan, Papalık, İspanyol, Malta ve Fransız birlikleri de vardı. Ayrıca orduda 47 ağır top vardı. Tiryaki Hasan Paşanın kumandasında ise dokuz bin asker ve yüz küçük kale topu vardı...
Bir günde iki bin gülle!.. 9 Eylül 1601de Kanije Kalesini kuşatan Haçlı ordusu 2 ay 8 gün devam edecek kuşatma müddetince kaleye günde iki bin gülle yağdıracaktı. Kuşatma cereyan ederken Hasan Paşa, Sadrazam Yemişçi Hasan Paşadan yardım istemiş, ancak Sadrazamın gelme ihtimalinin olmadığını öğrenmiştir. Bu durum karşısında asla metanetini bozmamış, güya Sadrazamdan geliyormuş gibi, kendi yazdırdığı bir mektubu kale ahalisinin önünde okutmuştur. Yine Sadrazama hitaben yazdığı mektupların kasten düşmanın eline geçmesini temin etmiş, bu mektuplardaki, kalenin durumunun çok iyi olduğunu ve Sadrazamın gelmesine lüzum olmadığını bildiren mesajlarıyla düşmanın moralini bozmuştur. Kalede yiyecek sıkıntısı çekilmesine rağmen yakalanan düşman esirleri yağla, balla beslenmiş ve bunların kaçmasına göz yumularak gördüklerini komutanlarına anlatmaları temin edilmiştir...
Kış gelip çatmıştı... Hasan Paşanın Allah uğruna şehid olmanın faziletini anlatmasından sonra askerler şehadet şerbetini içmek için büyük bir azimle düşman saflarına dalmaktan çekinmemişlerdir. Seksenlik komutanlarının cesaretini, kararlılığını gören gaziler coşuyor, birbirleriyle fedakârlık ve kahramanlık yarışına girişiyorlardı. Atılan güllelerden kalenin bedeni delik deşik olmuştu. Bu delikler geceleri sabahlara kadar çalışılarak sepet parçaları, yırtık elbiseler ve bulabildikleri diğer eşyalarla tıkanıyordu... Ancak kış gelip çatmıştı. Şimdi durum çok vahimdi!.. | |
| | | | Bahri Dede"nin zafer müjdesi | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|